15 Temmuz 2025
Dünya genelinde ve Türkiye’de en çok kullanılan masaüstü ve mobil işletim sistemlerine dair verileri daha önce birçok kez paylaşmıştık. Ancak bu sefer, Ocak-Kasım 2024 dönemi itibarıyla Türkiye’de en çok kullanılan işletim sistemlerini hem mobil hem de masaüstü olarak karşılaştıracağız. Bu karşılaştırmayı yapmak neden önemli? Bazıları için mobil ve masaüstü işletim sistemlerini kıyaslamak, elma ile armutu karşılaştırmak anlamına gelebilir. Ancak asıl amacımız, Türkiye’deki mobil cihaz sayısı ile bilgisayar sayısı arasındaki dramatik farkı ortaya koymak. Bu noktada, Türkiye’de akıllı telefon ve tablet kullanım oranının, bilgisayar kullanım oranından 3,4 kat fazla olduğunu belirtmek gerekiyor.
Aşağıdaki grafik, Türkiye’de en çok kullanılan işletim sistemlerini göstermektedir. Bu grafikte OS X’in aslında macOS’u, iPadOS’un ise iOS’a dahil olduğunu belirtmekte fayda var. Grafiğe baktığımızda, Türkiye’deki Android kullanıcı sayısının Windows kullanıcı sayısından 3 kat daha fazla olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda, iPhone ve iPad kullanıcı sayısı, Mac kullanıcı sayısının yaklaşık 13 katı seviyesindedir. Mobil işletim sistemlerinin toplam pazar payı, %76’nın üzerinde iken, Windows, macOS ve Linux’un toplam pazar payı ise %22 civarındadır. Bu durum, Türkiye’de akıllı telefon ve tablet kullanım oranının bilgisayar kullanımının 3 katından fazla olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Türkiye’deki durumun ciddiyetini daha iyi anlamak için verileri Avrupa ve dünya genelindeki durumlarla karşılaştıralım. Aşağıdaki tabloda Avrupa’nın işletim sistemi dağılımını görebilirsiniz:
İşletim Sistemi | Pazar Payı (%) |
---|---|
iOS ve Android | %54.37 |
Windows, macOS ve Linux | %42.94 |
Bu verilere göre, Türkiye’de akıllı telefon sahiplerinin yaklaşık %30’u aktif olarak bilgisayar kullanırken, Avrupa’da bu oran %80 seviyelerine çıkmaktadır. Yani, Avrupa’da akıllı telefon ya da tablet kullanan her 10 kişiden 8’i aynı zamanda bilgisayar da kullanıyor. Bu durum, Türkiye’deki dijital okuryazarlığın ve teknolojiye erişimin farklı bir seviyede olduğunu göstermektedir.
Dünya genelinde ise, Android ile iOS’in pazar payı %62.38 seviyesindeyken, Windows, macOS ve Linux’un toplam pazar payı %34.31 düzeyindedir. Bu durumda, dünya genelinde bir akıllı telefon ya da tablet kullanan her iki kişiden birinin aynı zamanda bilgisayar da kullandığını söylemek mümkündür. Türkiye’nin bu oranı, dünya ortalamasının neredeyse 2 katı kadar düşüktür.
Bu verilerin sosyal etkisi üzerine düşünmek oldukça önemlidir. Editörün yorumu: “Üreten toplumlar kitap, tüketen toplumlar bilgisayar kullanır.” Buradan ne anlıyoruz? Dürüst olmak gerekirse, bu rakamların sosyal etkisini bir akademisyenin yorumlaması çok daha doğru olacaktır. Ancak, kişisel tecrübem ve tarihe olan ilgimle bu verileri yorumlamak istiyorum. Şahsi görüşüm, 18. yüzyılda kitap okuma oranları ne ifade ediyorsa, 21. yüzyılda bilgisayar kullanım oranı da benzer bir şeyi ifade ediyor.
Profesyonel seviyede bir şeyler üretmek, araştırma yapmak gibi işler genellikle bilgisayar üzerinden gerçekleştirilmektedir. Bilgisayarlar, derinlemesine bilgi üretimi ve tüketimi için daha uygun bir platform sunarken, akıllı telefonlar genellikle yüzeysel bilgiye ulaşma ve içerik tüketimi için kullanılmaktadır. Sonuç olarak, akıllı telefon kullanım oranı arttıkça, daha çok bilgi tüketen bir toplum ortaya çıkarken, bilgisayar kullanım oranı arttıkça daha çok bilgi üreten bir toplum oluşmaktadır.
Bu, benim kişisel bilgi ve deneyimime dayanan bir yorumdur. Daha tutarlı ve herkesçe kabul edilebilir bir sonuca ulaşmak için veriler üzerine uzmanların akademik çalışmalar gerçekleştirmesi gerekmektedir. Bu tür çalışmalar, toplumun dijital dönüşümünü ve teknoloji kullanım alışkanlıklarını daha iyi anlamamız için kritik öneme sahiptir.
Türkiye’nin Bilgisayar Kullanımındaki Gizli Gerçekler: Avrupa ile Karşılaştırmalı İşletim Sistemi Analizleri!
Yorum Yaz